lgbt1

Çeşitlilik: Bilimde Onur

Bilimler gey, lezbiyen, biseksüel ve transseksüel bireyler için bir sığınak olabilir, ama onları vazgeçirmek isteyenlerin önyargıları karşımıza çıkabiliyor. “Ben altın çocuktum,” diyor gençlik yıllarını düşünen, Brevard County Florida’da Kennedy Uzay Merkezi yakınında yaşayan Justin Trotter. O dindar bir Mormon ailesinin yakışıklı oğlu, büyük başarılar kazanan, bilim fuarlarında projeler kazanan ve 14 yaşından itibaren üniversite laboratuarlarında çalışan biri.

lgbt1
İllüstrasyon Denis Camer tarafından yapıldı.

 

Ama aynı zamanda bir sırrı vardı. Trotter, şimdi California’daki Stanford Üniversitesi’nde nörobilim doktora sonrası araştırmacısı, 11 ya da 12 yaşlarında, hep utanç verici bir duygu olduğu öğretilen, erkek çocuklarından hoşlandığını hissetmeye başladığını söylüyor. Yani bütün gençlik ve erken yirmili yaşlarında cinselliğini gizli tutmak, erkeksi görünmek için mücadele ettiğini söylüyor. “Ben bu durumla korkunç bir şekilde baş etmeye çalışıyordum” diyor Trotter. Üniversitede lisans yıllarında yorgunluk, depresyon ve panik atak hastası oldu. “Benim tek kaçışım laboratuvarda çalışmak oldu,” diyor “Burası benim cennetim oldu.” Ama stres orada bile devam etti. “Hafızamın iyi olmadığını hissettim. Olması gerektiği gibi keskin değildi.” Trotter nihayet Tampa Güney Florida Üniversitesi’nde yüksek lisans çalışmalarının son iki yılında eşcinsel olduğunu güvendiği birkaç yakın arkadaşına söyledi. Bunu söylemesiyle, onun depresyonu son bulundu. Onun enerjisi arttı. Eserleri daha odaklı hale geldi. “Ben sadece kim olduğumu, bir bütün insan olduğumu hissettiğim zaman ,” diyor Trotter “bu kesinlikle bilim için iyi oldu.”

lgbt2

Kaynak: Eşcinsellik küresel ayrımı (Pew Araştırma Merkezi, 2013); go.nature.com/djrzta mevcuttur.

Bu mesaj tüm dünyada laboratuvarlar ve araştırma merkezlerinde daha fazla duyulur hala geldi. Lezbiyen, gey, biseksüel ya da transseksüel (LGBT) olan insanlar uzun bir ayrımcılığa ya da daha kötüsü ile karşı karşıya kalmışlardı: hala çoğu Müslüman ülkede, hatta Rusya ve Asya’nın bazı bölgelerinde aforoz ediliyor ya da suçlu ilan ediliyorlar. Ama tutumlar değişiyor. Pew Araştırma Küresel Tutumlar Projesi tarafından geçen yıl yayınlanan bir araştırmaya göre, açık eşcinsel bireylerin Batı Avrupa, Avustralya, Kanada ve Latin Amerika’nın geniş bir alanında kamu kabulünde yüksek seviyeleri var. Amerika Birleşik Devletleri’nde bu değişim daha görünür, kamu tutumları hızlı bir şekilde LGBT bireylerin kabulü yönünde değişiyor. Mahkemeler ve yasama organları genellikle sosyal muhafazakarlardan gelen şiddetli muhalefet karşısında, eşcinsel evlilik üzerindeki kısıtlamaları kaldırdıklarını ve LGBT eşitliğini baskın sivil haklar meselesi olarak kabul ettiklerini açıklamışlardır. “Bu LGBT topluluğu için tarihindeki önemli bir zaman,” diyor Trotter – kadın ve yeterince temsil edilemeyen etnik azınlıkların aksine birkaç yıl önce bilimde daha tanınır olmakı için baskılar başladı. Bu grupların zamanında yaptığı gibi, LGBT araştırmacılar olarak bilgi, destek ve ağ ile birbirine yardıma yönelik organizasyonlar ve ilgi gruplarının bir altyapı oluşturacakları anı yakalamaya çalışıyoruz. Bu yeni açık ortamda, LGBT bilim insanları en az düşündükleri kadar ya da o kadar kendilerini ifade edebiliyorlar. “Ben genç bilim insanlarından sabit bir e-posta akışı alıyorum: ‘Seninle görüşebilir miyim? ‘,” diyor Stanford’ta nörolog olan 1997 yılında kadınken erkek olan ve bilimde LGBT konusunda önemli bir sözcü olan Ben Barres. Ama etnik azınlıklar ve kadınlar için olduğu gibi, hala gidecek uzun bir yol var. Birçok LGBT bilim insanları korkuyor- çünkü bilim insanlarının kararlarına bağlı olarak yayınları, kariyer ilerlemesi ve terfileri bilinçli ya da bilinçsiz etkilenebilir. Ve birçok öğrenci kimse bilmediği halde tamamen bir araştırma kariyerinden kaçınabiliyor. “Ben bilimi kaybetmiş yetenekli bir havuz olduğundan endişeleniyorum,” diyor Trotter. Değişimin tek yolu, bilimsel kuruluşların bünyelerindeki LGBT bireylere ulaşıp onlarla dürüstçe konuşması.

Çevirme İşlemi: Buket Akseki

Kaynak: nature.com