New York Üniversitesi biyoloji profösörü Michael Rampino’nun araştırmaları sonucu, Dünya’nın, galaksimizin diskinin etrafında ve içinde izlediği nadir görülen ama tahmin edilebilir yörüngesinin, Dünya’mızda doğrudan ve kayda değer bir biçimde jeolojik ve biyolojik olayların gerçekleşmesinde etkisi olabileceği sonucu çıkarılabilir. Monthly Notices of the Royal Astronomical Society’nin yayınladığı yeni makalesinde, Rampino, karanlık madde boyunca yapılan ilerlemelerin, göktaşlarının yörüngelerini düzensizleştirebileceğini ve dünyanın çekirdeğinde ekstradan bir ısınmaya neden olabileceğini belirtmektedir. Son olarak, karanlık maddenin yol açtığı düşünülen bu iki durum da kitlesel yok oluşlarla bağlantılı olabileceği çıkarımını yapmaktadır. Bu fotoğraf NASA/ESA Hubble Uzay Teleskobu tarafından çekilmiştir ve sarmal galaksi NGC 4565’in diskinin kısımlarını detaylı bir şekilde ortaya koymaktadır
Telif Hakkı: NASA/ESA
|
Galaktik disk, Güneş Sistemi’mizin de içinde bulunduğu Samanyolu Galaksisi’nin bir parçasıdır. Bu galaktik disk yıldızları, gaz bulutlarını ve sadece yerçekimsel etkileriyle belirlenebilen küçük atom altı parçacıklardan oluşan karanlık maddeyi kapsamaktadır. Önceki çalışmalar, bize Dünya’mızın disk şeklindeki galaksinin etrafına tek bir dönüşünü 250 milyon yılda tamamladığını göstermektedir. Dünya, galaktik diskteki bu dönüşü sırasında izlediği yörüngeyi dalganarak tamamlarken, Güneş ve gezegenler yörüngelerini yaklaşık 30 milyon yılda ve zikzaklar çizerek tamamlarlar . Dünyamızın bu galaktik diskten geçişini göz önünde bulundurduğumuzda Rampino’nun belirttiği üzere disk geçişlerinin zamanlaması göktaşlarının çarpması sonucunda gerçekleşen kitlesel yokoluşların zamanlaması ile uyum içerisinde. Buna en bilindik örnek olarak 66 milyon yıl önce gerçekleşen ve dinozorların neslinin tükenmesine neden olan göktaşı çarpmasını verebiliriz. Dünya’nın galaktik diskten geçişine, çarpmalara ve bunların sonucu olarak görülen kitlesel yokoluşlara neden olan nedir? Diskte yolculuk esnasında, yoğunlaşmış karanlık madde, aslında Dünya’nın oldukça uzağından geçen bir yörüngeye sahip olan göktaşlarının izledikleri yollara müdahalede bulunur. Diğer bir deyişle, normalde dünyadan çok uzakta seyahat etmekte olan göktaşları sıradışı yollar izlemeye başlamakta ve bu yollardan bazıları gezegenle çarpışmalara neden olmaktadır. Daha önemli bir nokta olarak, diske her batışta karanlık madde Dünya’nın çekirdeğinde birikebiliyor. Sonuç olarak, karanlık madde parçacıkları önemli miktarda ısı üretirken birbirlerini yok ediyorlar. Dünya’nın çekirdeğindeki parçacıkların birbirlerini yok ederken ürettikleri bu ısı; volkanik patlamalar, dağların oluşumu, manyetik alanın tersine çevrilmesi ve deniz seviyesinin değişmesi gibi 30 milyon yılda bir görülen olayları tetikliyor olabilir. Bu noktada, Rampino’nun ileri sürdüğü üzere, astrofiziksel olgular Dünya’nın galaktik diskteki sarmal yörüngesinin sonuçları olabilir ve gezegenlerin içerisinde karanlık madde birikmesi durumu dünyanın jeolojik ve biyolojik oluşumlarında çarpıcı değişiklikler oluşturmuş olabilir. Rampino’nun galaksi periyodu boyunca modellediği karanlık madde ve dünya etkileşimi, genel anlamda dünyanın jeolojik ve biyolojik gelişiminin anlaşılmasını sağlayabildiği kadar diğer, galaksideki gezegenler için de uygulanabilir. Bunlara ek olarak Rampino ” Bizler yeterince şanslıyız çünkü kompleks yaşamın gelişmesi için ideal bir gezegende yaşıyoruz. Diğer taraftan, Dünya’nın tarihi hala açıklamaya çalıştığımız bazı yok oluşlarla önemli ölçüde kesintiye uğramıştır. Bunun nedeni doğası hala tam olarak bilinemeyen ve evrenin de dörtde birini oluşturan karanlık madde olabilir. Geniş ölçekte önemli olmasıyla birlikte, karanlık maddenin Dünya’daki yaşama direk etkisi olabilir.” demiştir. Rampino’ya göre, gelecekte jeologlar Dünya’daki oluşumları daha iyi anlayabilmek adına, bu oluşumları Dünya’nın doğasıdan kaynaklı sonuçlar olarak kabullenmek yerine bahsi geçen astrofiziksel bulgulara katılabilirler. Aynı zamanda, belirtilen bu modelin karanlık maddenin galaksideki mümkün dağılımını ve davranışını destekliyor oluşu göz ardı edilmemelidir diye ekliyor Rampino.
Hazırlayan: Çağla Demir
Kaynak: Science Daily |