Renkleri Kullanarak Gezegen Analizi

Renkleri Kullanarak Gezegen Analizi

Gökbilimciler bir gezegenin ‘gerçek rengi’nin çok önemli bilgiler içerdiğini keşfettiler. Mesela, Dünya’nın davet edici bir şekilde mavi renkte olmasının nedeni atmosferinin kırmızı ışıktan ziyade mavi ışık saçması. Mars’ın kırmızı görünmesinin nedeni ise yüzeyinde bulunan demir oksit denilen bir paslı toz.

Renkleri Kullanarak Gezegen Analizi

Yansıtılan ışığa göre oluşturulan renk diyagramı.

Telif Hakkı:NASA/GSFC

Diğer yıldızların etrafındaki gezegenler de muhtemelen Güneş Sistemi’ndeki gezegenler gibi renk çeşitliliği gösteriyorlar. Gökbilimciler, gezegenlerin renklerini kullanarak haklarında birçok bilgi edebilirler.

‘The Astrophysical Journal’ dergisinde yayınlanan makaleye göre, NASA araştırmacısı Lucy McFadden ve California Üniversitesi’nden mastır öğrencisi Carolyn Crow’un önderliğini yaptığı takım, gezegenleri rank bilgilerine göre ayırt etmenin yolunu buldu. Buna göre, Dünya diğer gezegenlerden oldukça farklı bir yere sahip.

“Uyguladığımız bu metotta, Dünya diğer gezegenlerden oldukça farklı bir yerde. Bu da Dünya’yı eşsiz kılıyor” diyor Crow.

Eğer bir gün sadece dış-gezegenlerden ışık alabilecek teknolojiye sahip olunduğunda, Dünya dışında bir gezegende yaşam ihtimali bu yolla araştırılabilir.

“Teleskoplar geliştikçe diğer gezegenlerden ışık alıp ışığını inceleyebilme ihtimalimiz artıyor. Bu renkler bize bir çok şey anlatabilir.” diyor McFadden.

‘Deep Impact’ uzayda yol alırken ve bünyesindeki ‘Yüksek Çözünürlüklü Kamera’yı (High Resolution Instrument – HRI) Dünya’ya çevirdi. Bu kamera aslında 30 cm çapında dönen bir tekerlek üzerine monte edilmiş yedi farklı renk filtresi sayesinde ışığı ayırabilen bir teleskop. Her bir filtre gelen ışığı değişik bir kısmını ayrıştırıyor. 28 Mayıs 2008’de Ay’ı inceleyen ‘Yüksek Çözünürlüklü Kamera’, 2009’da Mars’ı gözlemledi.

Değişik üniversitelerden katılan araştırmacılarla McFadden, Dünya’yı diğer Güneş Sistemi gezegenlerinden ve uydularından ayırmada hangi renk kombinasyonunu kullanacaklarını tartıştılar.

Sonuç olarak, kırmızı, mavi ve yeşil renklerin oluşturduğu kombinasyonu kullanmaya karar verdiler.

Çizilmiş diyagrama göre, gezegenler Güneş ışığını yansıttıkları dalga boylarına göre gruplandılar. Gaz devleri Satürn ve Jüpiter köşeye sıkışmışken, Uranüs ve Neptün diyagramın başka bir yerinde grup halinde duruyorlar. Kayalık gezegenler ise kendilerine ait renk bilgileriyle diyagramda yerlerini almış durumdalar.

Dünya ise diyagramın farklı bir yerinde yalnız bir şekilde duruyor. Bunun iki nedeni var:

1 – Dünya’nın atmosferinin mavi ışık saçması. (Bu saçılıma Rayleigh Saçılımı (Rayleigh Scattering) denir)

2 – Dünya’nın çoğu kızılötesi ışığı soğurmaması. Bunun nedeni de Dünya atmosferinde kızılötesi ışığı soğuran metan ve amonyak gibi gazların azlığı.

Gelecekte bir gün, bir gezegen incelenip Dünya’ya yakın renk kombinasyonlarına sahip olduğu ortaya çıkarsa, bu, gezegenin Dünya’daki gibi okyanuslara ve atmosfere sahip olacağı anlamına gelmeyecek. Sadece bu gezegen üzerinde biraz daha fazla durulması gerektiği anlamına gelecek.


Not:

Merkür: bir atmosfere sahip olmadığı için mavi ışık saçamıyor.

Venüs: Kalın bulutlu bir atmosfere sahip olduğundan çoğu kızılötesi ışığı yansıtıyor. Çok az da olsa mavi ışık da yansıtıyor.

Jüpiter ve Satürn: Bünyelerinde kırmızı ışığı emen metan ve amonyak gazı yaygın olduğundan kırmızı ışığı saçamıyorlar. Aynı şekilde bünyelerindeki diğer gazlar da mavi ışığı emiyor.


İlgili Kaynaklar:

  • NASA (Konuyla alakalı videonun bulunduğu sayfa)
Kaynak: NASA