Samanyolu Galaksisi’nin merkezinde parlayan büyük bir kürenin olması gerekmiyor muydu? Neden gece gökyüzünde onu göremiyoruz? 21 Temmuz 2007’de ESO astronomu Yuri Beletsky tarafından çekilen Paranal üzerindeki gece göğü fotoğrafı.
Telif Hakkı: ESO
Samanyolu Galaksisi’nin görkemine hayranlıkla bakıyoruz. O bizim evrendeki evimiz. Bu olağanüstü fotoğraftaki bütün ayrıntıları görmeye çalışın. Bütün o yıldızlara, gaza ve büyüleyici toza bakın. Bu fotoğrafın çekilebilmesi için nelerin gerçekleştirildiğini hayal edebilir misiniz? Samanyolu’nun tamamının bir seferde fotoğraflanabilmesi için kamera tasarlayan bir mühendislik mucizesine sahibiz. Düşününce elbette bunu herkes hayal edebilir. Hadi bu konunun içine birlikte ayak basalım. |
Samanyolu Galaksisi
Telif Hakkı: NASA
Peki biz bu ileri düzey teknoloji ürünü olan kameramızı Samanyolu’nun üzerinde duracak konuma nasıl getirdik? İçinde bulunduğumuz galaksiyi tanırsınız. Bu fotoğraf sarmal biçimde olan Samanyolu’nun fotoğrafıdır. Elimizdeki ileri teknoloji ile böyle bir fotoğrafın çekimi 2.2 milyar yıl alır. Gerçek şu ki o bir fotoğraf değil. O bir sanatçının Samanyolu tasviri. Eğer Samanyolu’nun dışında olsaydınız, görebileceğiniz türde bir galaksi fotoğrafı işte aşağıda yer alıyor. Bu NGC 6744 birçok astronomun Samanyolu’na oldukça benzer olduğunu düşündükleri galaksi. Şu sarmal kolları görebiliyor musunuz? Ya da gaz ve toz taneciklerinin karanlık şeritlerle çevrelediği merkezdeki parlaklığı ve aktif yıldız oluşumlarının küreselliğini? Bunların hepsini aklınızda tuttuğunuzda işte tıpa tıp gerçek bir Samanyolu fotoğrafı görmüş olacaksınız. Tam orada, merkezde, parlaklığın ve yoğunluğun en üst seviyelerde olduğu noktada; yıldızlar o kadar yakın duruyor ki, onların ayrı olduklarını söylemek zor olur. Ayrıca orası, galaksimizdeki 4.1 milyon Güneş kütlesine sahip olan dev bir kara deliğin bulunduğu yer. Yıldızlar bu bölge çevresinde kuyruklu yıldızların başka bir yıldız etrafında dolaşması gibi sarmallaşır.
NGC 6744.
Telif Hakkı: ESO
Bu fotoğraflar elbette birbirinden farklılar ve benim demek istediğim şu: Neredeyse tıpa tıp aynı olan bu resimlerin bir tanesindeki galaksinin merkezinde büyük parlak bir kürenin olması gerekmez miydi? Neden göremiyoruz onu peki? O tam da orada değil mi? O bir toz, yıldızlararası bir toz. NGC 6744’ün görüntüsüne geri döndüğümüzde, galaksinin merkezini çevreleyen yıldızlararası toz şeritlerini görebiliyor musunuz? Galaksi içindeki konumumuzda yoğun bir şekilde bulunan toz görüş alanımızı tamamen engelliyor ve bu yüzden hiçbir şey göremiyoruz. Bu tozu yıldızlar üretiyor çünkü onlar maddeleri kaynaştırıp enerji açığa çıkmasını sağlıyorlar. Bu onları görüş alanımızı engelleyen oluşumun içerisindeki kütle çekimi sayesinde bir araya getirir. Neyse ki astronomlar galaksinin içini görmemizi sağlayan dalga boylarında araştırma yapabiliyorlar. Galaksinin merkezine kızılötesiyle baktığınızda, mesela Spitze Uzay Teleskopu’yla, göreceğiniz şey tıpkı aşağıdaki fotoğraf gibi görünür. Hatta kızılötesiyle tozların arasından geçip galaksinin kalbindeki muazzam yoğunluktaki dev kara deliğin çevresini görebiliriz. Dr. Andrea Ghez ve ekibi bu kızılötesi tekniğini etrafa saçılan yıldızları bulmak için kullandılar. Dev kara delikler dışında hiçbir şey bu kadar yoğun ve karanlık olamaz.
Kızılötesi dalgaboyunda Samanyolu Galaksisi’nin merkezi.
Telif Hakkı: NASA, ESA, and Q.D. Wang (University of Massachusetts, Amherst), Jet Propulsion Laboratory, and S. Stolovy (Spitzer Science Center/Caltech)
Astronomlar Samanyolu tarafından gizlenen gökyüzü bölgesine the Zone of Avoidance ismini verdiler. Eskiden sadece gökyüzüne bakarak yapılan gözlemlerin olduğu günlerde the Zone of Avoidance gece göğünün yaklaşık %20’sine tekabül ediyordu. Ancak bulunduğumuz zamanda astronomlar kızılötesi, x-ışını, gamma ışını ve özellikle de radyo dalgaları gibi diğer dalga boylarını gözleyerek gökyüzünün yaklaşık %10’u hariç tamamını görebiliyorlar. Kalan %10’luk kısımda ne olduğu hala gizemini koruyor. Gece gökyüzündeki en güzel gök cisimlerinden birini görmemizi engellediği için geniş alanlara yayılmış olan toza müteşekkiriz. Sanırım asıl ona bize sunduğu birtakım büyüleyici bulutsular için teşekkür etmeliyiz. Çevirme İşlemi: Tuğba Uçar Kaynak: Universe Today |